üÅŸüyenler için
kendiliÄŸinden gelip giden düÅŸünceler
hangi kelimelere konacağını bilemezken
o saat nerede durulacak kestirilemiyor
akıl verecek bir okul da bulunamıyorsa
herkes kendi bildiÄŸi gibi üÅŸüyecektir
kendi bildiÄŸi gibi..
bu onun tarzı:
müzik kutusuna gidiyor inatla
inatla koyuyor arabeskini
kızlara dinletecek..
biz dinliyoruz! peÅŸinden bir üÅŸümedir gidiyor
bu, bir yaz günü ikindisinden
elimizde kalan görüntü:
inÅŸaat artığı tahta parçalarını
kamburunun da yardımıyla eğilerek
bir korku bir telaş dolduruyor torbasına ihtiyar
üÅŸüyor yeryüzü
ihtiyarın akÅŸamları gerçekten üÅŸürdü ayakları
boynunu büker çekerdi omuzlarını
dışarı çıktı mı çorap üstüne çorap giyinirdi sokak
yeniden yapılanırdı kışa mahalle, yapılanırdı bir şekilde bu şiir
bu: toprağın rengini almış
lastik ayakkabıdan fırlayan baş parmağın sahibi
sümüÄŸü yanaklarında kurumuÅŸ saçları taranmamış
o kız çocuÄŸunun okul sırasında göÄŸüs geçiren duruÅŸu..
ÅŸimdi kesinlikle üÅŸüyor yeryüzü
karşımda olup bitense :
ilhan berk’in le poète travaille için
telefonla yazdırdığı ÅŸiiri üzerinde
gezintiye çıkan karıncanın dokunulmazlığını kullanışı
ağzının tadını bilen karınca seni..
[bu kadar hızlı hareket etmese
karınca da üÅŸürdü]